21 Ağustos’u 22 Ağustos’a bağlayan gece Süleymaniye şehir merkezinde YNK lideri Bafil Celal Talabani ile kuzeni Lahor Cengi Talabani arasında 4 saat süren büyük bir çatışma yaşandı. Resmi olarak çatışmalarda 3’u YNK komando güçlerinden olmak üzere 4 kişini hayatını kaybettiği açıklandı. Fakat kaynaklar hayatını kaybedenlerin bilançosunun çok daha yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafil Talabani’nin talimatıyla harekete geçen terörle mücadele, komando ve asayiş güçlerinden oluşan yüzlerce kişilik bir kuvvet, Cengi’nin kaldığı Lalezar Oteli’ni tanklar ve zırhlı araçlarla kuşattı. Yaşanan şiddetli çatışmalarda büyük insan hakları ihlalleri yaşandı. Çok sayıda kişi hayatını kaybetti, tutukluların çıplak ve elleri arkadan bağlı biçimde yerlere yatırıldığı ve şiddet gördükleri yönünde birçok görüntü sosyal medyada paylaşıldı. Görüntüler Kürdistan Bölgesinde büyük tepki ile karşılandı.
Şerko Talabani: Yaralılar infaz edildi
Yerel kaynakların bildirdiğine göre Süleymaniye’deki morglarda 40 kişinin cenazesi bulunuyor ve bir çok cenazenin yandığı da gelen bilgiler arasında. İddialara göre bazı kişiler yaralıyken infaz edildi.
Konuya ilişkin olarak bir açıklama da Süleymaniyeli aydın ve siyasetçi Şerko Talabani’den geldi. Talabani konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Lalezar Oteli’ne düzenlenen saldırıda 35-37 kişi öldürüldü. Bazıları katledildi. Örneğin, cesetleri yakıldı, kulakları kesildi, bazı cesetler askeri araçların arkalarına bağlanarak aşağılama ve hakaret amacıyla üst üste konuldu.” dedi.
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu: “Kaybedilen kişiler olduğuna dair şikayetler alıyoruz”
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Hukuk ve İnsan Hakları Dairesi Genel Müdürü, “Lalezar olayında yakınlarının kaybolduğuna” dair bazı şikayetler aldıklarını belirterek, “Olay, bir ihlalin ötesine geçerek suça dönüştü” dedi.
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Hukuk ve İnsan Hakları Dairesi Genel Müdürü Tavge Omar Reşid, konuya ilişkin şunları belirtti: “Bize çok sayıda başvuru yapıldı ve şikâyet kapısı hala açık” dedi. Salı günü alınan bir şikâyeti örnek vererek, bazı kişilerin oğullarının kayıp olduğunu söyledi.
Ömer konuşmasında ayrıca göz altlarına alınanlara işkence yapıldığı ve onur kırıcı uygulamalar olduğu yönünde şikayetlerin de olduğunu belirtti.
