Metro olarak bilinen Gazetecileri Koruma Merkezi, Süleymaniye’de bir çok yerli ve yabancı kuruluşun binasına baskın düzenlendiğini açıkladı. 22 Ağustos tarihinde Bafel Talabani’nin talimatı ile kuzeni ve YNK eski eşbaşkanı Lahoz Cengi’ye bir baskın düzenlenmişti. Lalezar Oteli darbesi olarak bilenen bu olaydan 22 gün geçtikden sonra Süleymaniye’de sular hala durulmadı..
Metro Merkezi bugün, 07.09.2025 tarihinde yaptığı açıklamada, “Yerli ve yabancı kuruluşların ofislerine yapılan saldırılar uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ve Kürdistan Bölgesi’nin yabancı kuruluşlar için güvenli olmayan bir yer haline gelme riski bulunmaktadır” dedi.
Metro’nun yaptığı açıklamada “Süleymaniye’deki Paya olarak bilenen binada bulunan kurumlara baskın düzenlendi. Binada Gençlik eğitim ve yetenek kazandırma merkezi, Paya Ajansı, Irak ve Kürdistan su koruma gücü, ART Pulus ve UPP olarak bilinen bağımsız italyan örgütü yer alıyor” dendi.
Açıklama ayrıca “Un Ponte Per olarak bilenen UPP Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da çalışma yürüten mültecilerle, gençler ve kadınlarla ilgili çalışma yapan, projeler aracılığı ile bu kesimleri destekleyen ve kar amacı taşımayan bir İtalyan kuruluşudur.” Dendi.
Metro açıklamasının devamında şunları söyledi: Silahlı kuvvetler yerel ve uluslararası kuruluşların ofislerinin bulunduğu binaya saldırdı. Saldırıda, proje fonlarının bulunduğu bir kasa, dört adet renkli ve siyah beyaz yazıcı, Suraya uydu telefonları, birkaç bilgisayar seti, dokuz adet dizüstü bilgisayar, veri dosyaları, üç adet Sony ve Canon fotoğraf makinesi, Asia Cell, Fast Link ve IQ Wi-Fi cihazları, bir televizyon ekranı, çalışanların pasaportları, birkaç kulaklık, hoparlör, cep telefonu ve birkaç UPS’in yanı sıra çalışanlar için diş fırçası ve tıraş makinesi gibi çok basit eşyalar da ele geçirildi. Ayrıca, başka bir kuruluştan dikiş makineleri, bir katlama makinesi, bir planya, bir metre, bir elektrikli matkap ve cüzdanları ile çantaları da alındı.”
Açıklamada ayrıca “Birçok yerli ve yabancı kuruluşun ofislerinin bulunduğu binaya düzenlenen saldırı, ekipmanlarına el konulması ve bilinmeyen bir yere nakledilmesinin hiçbir hukuki dayanağı yoktur ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.” ifadelerine yer verildi.
Metro Center, bu kuruluşların son dönemdeki siyasi ve silahlı çatışmalarla hiçbir bağlantısı olmadığını, bu nedenle bu kuruluşların mallarına el koymak için bahane olarak kullanılabileceğini belirterek, özür dilenmesini ve zararlarının tazmin edilmesini talep etti.
Ayrıca, tüm tarafları yerli ve yabancı kuruluşların ofislerini korumaya çağırdı. Medya kuruluşlarını da bu ihlalleri ifşa etmeye ve kamuoyunu daha fazla bilgilendirmek için harekete geçmeye çağırdı.
