İddia: Neçirvan Barzani “tıkanan süreç” ve Rojava meselesini konuşmak için Türkiye’de…

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Görüşmeye dönük bir açıklama yapılmadı. Fakat görüşmede ana maddenin Rojava olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı.
Kürdistan Bölgesi hükümeti ve yönetimine yakın kaynaklar Neçirvan Barzani’nin Türkiye ve PKK arasında tıkanan çözüm sürecini konuşmak için gittiğini belirtiyorlar. Kaynaklara göre Neçirvan Barzani Rojava konusunda hem Kürdistan Bölgesi yönetiminin hem de Barzani siyasi hareketi KDP’nin tutumunu açıklayacak. Barzani siyasi hareketi Rojava’da “Kürtlerin askeri gücünün dağıtılmasına karşı çıkıyor ve ademi merkeziyetçi bir yapı olması gerektiğini” belirtiyor.
Kaynaklara göre Neçirvan Barzani Türkiye hükümetine “Rojava’yı tanıma ve haklarını kabul etme” konusunda önerilerde bulanacak. Rojava’da gerginliğin arttığı bir dönemde yapılan bu ziyaretin Rojava Özerk yönetiminin elini güçlendireceği belirtiliyor.
Kürdistan Bölgesi Merkezi yapıda bir Suriye’ye karşı çıkıyor…
Kürdistan Bölgesi siyasi yapısı ve güçleri Rojava’nın haklarının korunması ve merkezi bir yönetime karşı çıktıklarını açıklamışlardı. Başta Başkan Barzani olmak üzere “Rojava’ya her türlü destek” sözü vermişlerdi.
Kürdistan Bölge Başkanı Neçirvan Barzani’de dün MERİ platformunda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ne değişiklik olursa olsun, onların çıkarı Şam ile bir yol bulmaktır. Çözüm yolunu Şam ile bulmalılar” diyen Barzani, Suriye hükümetinin DSG’nin entegrasyonu hakkındaki görüşüne de katılmadığını söyledi.
Barzani, “Gelin Suriye ordusuna entegre olun’ deniliyor, ama tek tek gelin, bu doğru değil” ifadesiyle mevcut entegrasyon tekliflerini eleştirdi.
IŞİD savaşında Kürtlerin büyük bedeller ödediğini ve Hol Kampı’nda on binlerce IŞİD’li bulunduğunu hatırlatan Barzani, bu gerçekler göz ardı edilerek merkeziyetçi bir yönetimin dayatılamayacağını söyledi.
Neçirvan Barzani, “Öyle bir Suriye yönetilmeli ki merkezi olmasın, Suriye’deki herkes kendisini o ülkenin sahibi olarak görsün, aksi takdirde yönetilmesi imkansızdır” diyerek ademi merkeziyetçi bir Suriye vizyonunu yineledi.