Başkan Barzani: Yalnızca Allah’a, Peşmerge güçlerine ve halkın iradesine güvenerek hareket ediyoruz

Başkan Barzani: Yalnızca Allah'a, Peşmerge güçlerine ve halkın iradesine güvenerek hareket ediyoruz

Başkan Mesud Barzani, seçim yasasından duydukları memnuniyetsizlik nedeniyle boykotu düşündüklerini ancak Şii ve Sünni tarafların da aynı kanaate varmasının ardından seçimlere katılma kararı aldıklarını belirtti.

Başkan Barzani, Şems kanalına verdiği röportajda, “Bazen güney ve orta (Irak’tan) Araplar bayramlarda ve özel günlerde geldiklerinde, onlardan duyduklarım beni mutlu ediyor. Kürdistan’ı, Kürdistan halkından daha fazla anlatıyorlar; ilerlemeyi Kürdistan halkından daha fazla görüyorlar. Umarım aynı ilerlemeyi Irak’ın tüm bölgelerinde görürüm” dedi.

Kürdistan Bölgesin’deki kalkınma Irak’ta yok

Kürdistan Bölgesi’ndeki kalkınmanın aynısının neden Irak’ın diğer vilayetlerinde görülmediğine ve engellerin ne olduğuna ilişkin bir soruya Başkan Barzani, şu yanıtı verdi:

“Engeller açık. Burada irade, planlama ve titiz bir uygulama var, ayrıca imar sürecini yönetecek bir liderlik söz konusu. Bağdat’ta ise bir karmaşa hakim, projeler başarısız olmuş durumda. Çoğu zaman bu projeler imar için değil, zenginleşmek için kullanılıyor.”

Irak’ta seçim yasası “gıda kartı formülene” göre yapılıyor

“Yasa nedeniyle boykot etmeyi düşündük” diyen Başkan Barzani, “Seçimin yapılacağı yasa zalimce ve adaletsiz. Bu yasa seçim sonuçlarını neredeyse önceden belirlemiştir, dolayısıyla bu seçimden bir fayda yok” ifadelerini kullandı.

Mevcut seçim yasasında vilayetlere sandalye tahsisatının “gıda kartı formülüne” göre yapıldığını belirten Başkan Barzani, bu formülü “yolsuzlukların anası” olarak nitelendirdi.

Başkan Barzani, şöyle devam etti:

“Bu nedenle bu sandalyeler gerçek değil, bu yüzden boykot etmeyi düşündük. Ancak daha sonra anladık ki ortaklarımız, Şii ve Sünni kardeşlerimiz de bu yasanın işe yaramadığı, mevcut durumun uygun olmadığı ve hiçbir ilerleme sağlamadığı kanaatine vardılar. Bağdat’ta bu niyetin olduğunu öğrendikten sonra seçimlere katılmaya karar verdik. Bunun nedeni, hizmet etmiş ve (mevcut gidişata) itirazı olan güçlerle ittifak kurma ve mevcut siyasi sistemi doğru yola koyma fırsatının olup olmadığını görmekti. Aksi takdirde, (atacağımız adım konusunda) her duruma karşı bir yanıtımız olurdu.”

Seçimlere katılma nedenlerine ilişkin Başkan Barzani, “Mesajımız Bağdat’a ve müttefik, özgün olarak gördüğümüz ve ihmal edilen güçleredir. Seçimlerden sonra durumu düzeltmek için yeni bir ittifak kurmaya hazırız. Katılım, sandalye artırmak için değildir çünkü sandalyeler (zaten) belirlenmiştir; katılım, durumu düzeltmek içindir” şeklinde konuştu.

Partisinin (KDP) neden seçim öncesi ittifak kurmadığına dair ise Başkan Barzani, “Seçimden önce ittifak kurmak doğru değil. Seçimden sonra kiminle ittifak kuracağımıza karar veririz. Diğer bir neden de Parti’nin gücünü diğerlerine göstermektir” dedi.

“Bir milyon oy” sloganı hakkında ise Başkan Barzani, “Umuyoruz. Geçen seçimde Musul, Kerkük, Bağdat ve Diyala (oyları) olmadan 812 bin oy aldık. Dolayısıyla bunların oylarını 800 bin oyun üzerine eklersek bir milyonun üzerine çıkar” değerlendirmesinde bulundu.

Seçim yasası eleştirilerine devam eden Başkan Barzani, şunları kaydetti:

“Tek seçim bölgesi kimsenin hakkını çiğnemez, herkes gerçek boyutuna ve kendi hakkına ulaşır. Örneğin, neden Basra’dan biri Erbil’deki bir adaya oy vermekten mahrum edilsin ya da tam tersi? Erbil’de bir sandalyenin değeri 40 bin oy iken, orta veya güneydeki bir vilayette bu, iki ya da üç bin oyla (mümkün) olabilir. Katılım oranı önemli değil, sandalyelerin değeri belirlenmiş durumda; bu adaletsizliktir.”

Başkan Barzani, sözlerini şöyle tamamladı:

“2003’te rejimin devrilmesinden sonra yeni bir Irak kurmak için çok çaba harcadık. Zamanımın çoğunu Bağdat’ta geçirdim; sadakatle ve dürüstlükle tüm Irak’a hizmet etmek için çalıştık. Ancak zamanla bu isteğin engellerle karşılaştığını ve karşıt isteklerin olduğunu anladık. Bu yüzden durum, bizi işi oradaki (ehil) insanlara devretmeye zorladı.”

Kürtler Irak’ın tamamını temsil etmeli

Kürtlerin Irak’ın tamamını temsil etmesi gerektiği gerçeğine ilişkin olarak Başkan Barzani şunları söyledi:

“Aslında bu yeni bir talep değil. Bu bizim inanç politikamız. Adaylarımızdan bunu yapmalarını özellikle talep ettim. Çünkü daha önce Müsenna, Kut, İmara ve Basra vilayetlerinden gelen bazı heyetlerle görüştük, sorunlarından bahsettiklerinde şaşırdık. Elektrik ve su konusunda hala sorun yaşadıklarını öğrendik. Dolayısıyla Erbil, Süleymaniye, Duhok, Kerkük illerini savunduğumuz gibi onları da savunmak bizim görevimizdir.”

Kürt halkının gerçek anlamda dirençli olduğunu ve asla pes etmeyeceğini vurgulayan Başkan Barzani, “Kürt halkı haklarından taviz vermeyecek, düşmanın hiçbir talebine veya davranışına boyun eğmeyecektir.” dedi.

Anayasanın esas alınmasını talep eden Mesud Barzani, Anayasanın çerçevesinin ötesinde bir şey talep etmediklerini ancak Anayasanın halka ve Kürdistan Bölgesi’ne verdiğinden daha azıyla yetinmeyeceklerini vurguladı.

Federal Mahkeme ile ilgili olarak Başkan Barzani, mahkemenin siyasalllaştırıldığını ve bağımsız olmadığını savunarak, bu nedenle kararlarını reddettiklerini, mahkemenin kararlarının her zaman Kürdistan Bölgesi’ni hedef aldığını ve yapısını feshedilmesini istediğini söyledi.

Başkan Barzani, Irak’taki koalisyon güçlerinin görevlerinin sona ermesiyle ilgili, 2011 yılında koalisyon Irak’tan çekildiğinde DAİŞ’in ortaya çıktığını hatırlatarak, “Şimdi, koalisyon güçleri tamamen çekilirse DAİŞ yeniden ortaya çıkabilir. Koalisyon güçlerinin ülkede nasıl tutulacağı konusunda bir anlaşmaya varılması gerekiyor.” dedi.

Mesud Barzani konuşmasının bir diğer bölümünde ise koalisyon güçlerinin Erbil’e yerleşmesinin Bağdat ile Washington arasında varılan anlaşmanın bir parçası olduğunu ve bu güçlerin çekilmesinden yana olmadıklarını söyledi.

Başkan Barzani, yalnızca Allah’a, Peşmerge güçlerine ve halkın iradesine güvendiğini, başka hiçbir şeye güvenmediğini vurguladı.

Diğer Haberler