Kor Mor gaz sahası dosyasında neler var: Kim, neden vurdu?

Kor Mor gaz sahası dosyasında neler var: Kim, neden vurdu?

Kor Mor gaz sahası 27 Kasım günü büyük bir saldırıya uğradı. Sahadaki tüm gaz akışını kesen bu saldırı son üç yıl içinde yapılan 11. Saldırıydı. Fakat bu saldırı diğerlerinden farklıydı. Birçok siyasi, ekonomik ve stratejik amaç ve mesaj içeriyordu.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 21. Yüzyılı “Gazın Altın Çağı” olarak  kabul ediyor. Bu da dünyada gaz üreten ülkeler Altın Çağın öncüsü olma yolu açıyor. Yani  gaz üreticileri dünya siyasetinin konuşulduğu önemli masaların gündemi.  Kor Mor meselesi de  elbette ki bunlarla ilgili bir durum.

Kor Mor gaz sahası neden önemli?

Kürdistan Bölgesi’nin 140 madde kapsamındaki bölgeler dışında kalan 5 önemli gaz sahası var. Bunların en büyüğü ve işlevlisi ise Kor Mor.

  Kor Mor doğal gaz sahasındaki KM250 genişleme projesi sahada günlük olarak 865 milyon fit küp doğal gaz üretimine ulaşmasını sağlayacak. Ayrıca Xurmal, Mirhan ve Tophane gibi sahaları da üretime dahil olunca yaklaşık olarak günlük 1 milyon fit gaz üretilecek anlamına geliyor.

Bu üretim seviyesi ile Kor Mor sahası, Umman’daki Khazzan, Mısır’daki Zohr ve Akdeniz’deki Leviathan gibi projelerle kıyaslandığında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük gaz projelerinden biri haline getirecek.

Kor Mor’un ve Kürt gazının muazzam büyüklüğü Kürdistan Bölgesi’nin enerji manzarasını ve Ortodoğu’daki vizyonunu   köklü bir değişime uğratacak kadar önemli.

Kürt gazı ve Kor Mor’dan kim rahatsız?

Bu nedenle hem gazdan gelir sağlayan ülkeler hem de Kürdistan fobisi olan ülkeler Kor Mor ve Kürt gazını yakından takip ediyor.  Bunun içinde Rusya, Türkiye, iran, Irak vb ülkeler var.

Kürdistan Bölgesi’nin enerji potansiyelini tehlike olarak gören ülkelerin başında ise Irak geliyor. Çünkü kendi kaderini Kürdistan’ın enerjisi üzerine kurmak istiyor.

OPEC ve Enerji Enstitüsü verilerine göre Kürdistan Bölgesi  günlük olarak Irak’tan daha fazla  enerji üretim yapıyor. Kürdistan sadece 18 yıl içinde gaz üretiminde modern teknikler kullanarak Irak’ı geride bıraktı.

Irak aslında Kürt gazına muhtaç. Kürtlerden gaz almak veya elektrik almak yerine Kürdistan topraklarını işgal ederek Kürt gazına el koymak istiyor.

2014 yılından buyana Irak Şii Rejiminin Kürdistan’a karşı tüm uygulamalarında işte bu stratejinin payı var.

IŞİD’in Kürdistan’a yönlendirilmesi, PKK’nin Kerkük, Germiyan ve Şengal’e İran ve Irak eli ile yerleştirilmesi, YNK’nin Erbil’e karşı düşman edilmesi, bütçe-maaş- petrol gibi olayların altında Kürdistan’ın enerji potansiyelinin işgali planının bir parçasıydı.

Kor Mor vuruşunun zamanlaması?

Kor Mor’un vurulmasının zamanlaması oldukça manidardı. Üç  önemli olay yaşandı.

Birincisi; 11 Kasım günü Irak Parlamento seçimleri yapıldı. Irak bu seçimler de oyunu KDP’nin oy kaybetmesi ve YNK’nin Kürdistan Bölgesi hükümetinde İç işleri bakanlığını alacak kadar güçlenmesi üzerine kurmuştu. Fakat olmadı.

Irak’ın Truva atı olarak kullanmak istediği ve stratejik önemdeki iç işleri bakanlığına yerleştirmek istediği YNK oy kaybetti. KDP ise 1. Parti oldu.

İkincisi; 19 Kasım günü SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi Duhok’taki MEPS 2025 zirvesine katıldı. Bu bir yandan Kürt birliğini, öte yandan KDP’nin alanda oyun kurucu rolünü ortaya çıkarıyordu.

Üçüncüsü; 26 Kasım günü ise Irak “Ulusalararası koalisyonun görevinin sona erdiğini” duyurdu.

Bu üç önemli olayın hemen ardından Kor Mor’un vurulması bir tesadüf değil mesaj ve bloklama nedeni ile yapıldı.

Kor Mor’u kim vurdu?

Tüm bu gelişmelerle bakınca Kor Mor’u kim vurdu tartışması yapmaya gerek yoktur.

Irak devletinin ve Şii liderlerin Kor Mor saldırılarını kınaması zadece bir takkiyedir. Tutumları iki yüzlüdür. Vuruştan birinci derecede sorumludurlar.  Irak Şii rejimine bağlı silahlı yapıların bu saldırıyı yaptığı açıktır. Zaten ABD Dış İşleri Bakanı’da “silahlı guruplara” işaret etmiştir.

Bu durum bu denli netken ortalığı bulandırmak isteyen bazı medya “Türkiye vurdu, Türkmenler vurdu diye hedef şaşırtmak istemektedir. Türkmen güçler bile vurmuş olsa onlarda tıpkı Rayan Kildani gibi Haşdi Şabi’nin bir parçası olan Türkmen yapılardır.

YNK ve lideri Bafel Talabani’nin bu saldırılardaki payı da eşit derecede tehlikelidir. YNK 1960’lardan beri KDP’ye karşı Irak devletinin yanında durarak rant elde etti. Ve varlığını da büyük oranda böyle sağladı. Bafel Talabani aynı siyaseti üstelik daha gözü kara biçimde devam ettiriyor.  Hiçbir Kürdistani amaç, ilke, vefa ve kaygı duymadan Irak’la Kürdistan Bölgesi kazanımlarına saldıran tutumlar izliyor. 11 Kasım seçim mitinginde Kor Mor gaz sahasına dönük yaptığı açıklamalar basit açıklamalar değil.  Bafel Talabani “Gazları bizim sahamızda, kapatırız, gaz vermeyiz” diyordu.  Bu biçimde de hükümeti ve hükemetin en büyük icraatı Ronaki projesini tehdit etmiş gibi gösteriyordu. İşin açıkçası bu tehdit hükümet ve Ronaki projesini tehditten daha büyüktür. Kürdistan’ın işgal edilmesine destek veririm tehdididir.

YNK’nin siyasi büro üyesi Adil Murat 2012 yılında dönemin Başbakanı Nuri Maliki’ye “Maaşları kesin bakın KDP nasıl yola geliyor” demişti. Öyle görünüyor ki Bafel Talabani’de gaz kesintisinin nasıl bir sorun yol açacağını Irak Şii Rejimi ile istişare ediyor.

Bu nedenle YNK’nin tutumu Kürtlerin Ortadoğu’da Enerji öncüsü olmayı bloke eden ve Kürtleri Irak ve İran’a hatta Türkiye’ye muhtaç eden bir tutumdur.

Kor Mor sahasına yapılan saldırı dosyası bu nedenle oldukça  kabarık ve çok ortaklı bir dosyadır. Anti-Kürt cephesinin Kürdistan Bölgesi yönetimine göz açtırmamak için daha bir çok provokasyona imza atacağını da öngörmek yanlış olmayacaktır.

Diğer Haberler