Irak’ın Mahmur kampını ablukaya almasının ardında 5 milyon briket mi var?

Irak’ın Mahmur kampını ablukaya almasının ardında 5 milyon briket mi var?

Son günlerde Kuzey Kürdistanlı mültecilerin bulunduğu Mahmur Kampı Irak devleti ile aralarındaki ilişkilerin bozulması ile gündeme geldi. PKK medyasında çıkan haberlere göre Irak devleti Kamp üzerinde bir çeşit abluka kurmuş durumda.

Konuya ilişkin medyada çıkan haberlere göre Mahmurlu vatandaşlar Bağdat, Kerkük ve Musul gibi yerlere çalışmaya veya başka nedenlerle gitmeleri yasak.  Bu da kampta özellikle ekonomik olarak büyük bir külfete yol açıyor. Halk mağdur oluyor.  Zaman zaman halkın kamp içinde bazı yürüyüş ve eylemler yaptığı yönünde haberler de çıkıyor. Fakat halkın bu eylemleri daha çok bir kamp içindeki halkı motive etmek öte yandan da PKK’nin dış kitlesini motive etmek için kullanılıyor. Çünkü aslında var olan sorun halkın eylemleri ile aşıla bilecek bir sorun değil. Hatta sorun halk ile Irak devleti arasında da değil. Çünkü işin gerçeğinde PKK ile Irak devleti arasındaki bazı sorunlar var.  Temelde de 5 milyon briket, tonlarca çimento, demir ve çimento kompresörleri var…

Sadece halka değil, PKK’nin Dış İlişkiler komitesine de abluka var

Irak devletinin kısıtlamaları sadece Mahmur Kampındaki halka karşı değil.  Ayrıca PKK kadrolarının Süleymaniye-Kerkük-Mahmur-Musul-Şengal ve Rojava hattındaki geliş gidişleri de durdurulmuş durumda.  Daha önce PKK kadroları bu hatlarda Haşdi Şabi’den aldıkları bir kart ile rahat hareket edebiliyor ve kendi araçları ile geliş gidiş yapıyordu.

Medyaya Mahmur Kampı halkı ve Irak devleti arasındaki gerilim olarak gösterilen olay aslında bir çeşit PKK Dış İlişkiler komitesi ile Irak istihbaratı arasındaki gerilimdir. Yani aslında halk PKK’nin Irak devleti ile olan ajandasının kurbanı olmuştur.

2014 ve Mahmur kampının PKK için yeni misyonu

Mahmur Kampı 2014 yılında İŞİD saldırılarının hedefi oldu. Kampın başka bir yere taşınması tartışması yapılmasına ve birçok öneri yapılmasına rağmen PKK-İran ve Irak arasındaki görüşmelerde kampın eski yerine dönmesi kararı alındı. Çünkü bu alan Irak devleti ile Kürdistan Bölgesi arasında “tartışmalı bölge” olarak kabul edilen 140. Madde kapsamındaki Kürdistani bölgelerden biriydi.  PKK Erbil’in bu alanlara sızmasını engellemek için görevlendirilmişti.

Bu temelde de 2023 yılına değin birçok imtiyaza sahip oldu.

2017 Ekim’inde Kerkük’ün işgalinde Kürt güçleri ile Irak güçleri arasındaki çatışmayı uzaktan izleyerek Irak devletini destekledi. Mahmur kampının Irak tarafından işgaline örtülü destek verdi.

Daha sonrasında da Mahmur Kampı PKK’nin Erbil’de suikast vb faaliyetlerinin merkezi olarak kullanıldı. Nitekim Hokkabaz Restoran olayı olarak bilenen ve 19 Mart 2019’da biri Türk diplomatı olmak üzere üç kişinin öldürüldüğü saldırının da düzenlenme yeri Mahmur Kampıydı. Ayrıca katiller daha sonra yine Mahmur Kampına gitmişti.

Zaman içerisinde siyasi dengeler değişti ve Türk devleti ile Irak arasında ilişkilerde belli bir düzelme oldu. Ayrıca Türk devleti Mahmur kampındaki PKK Yöneticilerini dronlarla hedefliyordu. Sivillerden de önemli kayıplar oldu. Ve hem halkı dindirmek hem de Irak devletinin gönlünü hoş etmek için 18 Ekim 2023 tarihinde Mahmur’daki askeri güçlerini çektiğini açıkladı. Ve iki gün sonra Karaçoğ dağındaki dört üs bölgesindeki tünelleri ve mevzilerini Kürt güçlerine değil Irak ordusuna teslim etti.

PKK gerçekten Mahmur Kampından çıktı mı?

Elbette ki PKK Mahmur Kampından çıkmadı sadece yer altına çekildi. 2014 yılından sonra Kampın altında yapılan tünellere yerleştiler ve yeni tüneller yaptılar. Bu tünellerden Mahmur Kampının tamamı bile haberdar değil.
PKK Dış İlişkiler Komitesi 2024 yılında Irak devletinin olayla ilgili birimi ile anlaşma yaparak kampı yeniden inşa etmek istediklerini, hastane ve okul açacaklarını belirterek bir bölümü hibe biçimde 5 Milyon Biriket ve bu orana denk demir, çimento, çimento makinaları vb getirdi. Aradan bir yıl geçtikten sonra Irak devleti yardım olarak verdiği inşaat malzemelerinin hangi amaçla kullanıldığını görmek için kampa bir ziyarette bulunmak istedi. PKK Dış İlişkiler Komitesi bu ziyareti ertelemek için uğraştı. Fakat sonuçta ziyaret gerçekleşti ve kampta tek bir yeni sosyal tesis yapılmadığı tespit edildi.

Orta boy bir kasaba inşa etmeye yetecek malzeme ortada yoktu ve bir şey inşa edilmemişti. Sonuç olarak Irak malzemeleri geri istedi.

PKK bu malzemelerin tümünü inşa ettiği tünellerde kullanmıştı. Irak devleti şimdi bu durumun yapılan anlaşmalara uymadığını belirterek geçmişte yaptıkları anlaşmayı askıya almış durumda. Yani Mahmur’daki durumun halkla değil PKK ile Irak devleti arasındaki bir sorun.

PKK’nin yaptığı tünellerin Mahmur halkına bir faydası yok. Halk kendisini zaten savuna biliyor. O tüneller sadece PKK’nin ihtiyaçları için yapılmıştır.

Mahmur Mülteci Kampı 30 yıldır PKK ajandasını kurbanı oluyor

Kaldıki Mahmur halkı 1994 yılından bu yana PKK’nin ajandasına göre sağa sola çekiştirilerek, hayatları sömürülmüş insanların yaşadığı bir kamptır. 30 yıldır bu kampta yaşayan insanlar PKK ajandasına göre bir mevzi olarak kullanıldılar.  1995 yılında bu halk Duhok yakınlarındaki Etruş kampındayken beraber gerillalarını bu halkın içine koyarak Peşmerge’ye karşı savaştığı bir mevzi haline getirdi. Kampı bir savaş alanı yaptı ve gidip Mahmur çöllerine yerleşmek zorunda kaldılar. Orada da PKK’nin eylem yaptırdığı, uluslararası meşruiyetinde kart olarak ellinde tuttuğu bir yapı olarak kaldı.

PKK kampın sorunun çözümünü 20 yıldır engelliyor

Mahmur kampındaki mülteci sorunu 2004 yılında köy dönüşlerin başlaması ile beraber çözüle bilir ve halk kendi yurduna döne bilirdi. Fakat PKK bunu kabul etmedi.  O tarihten bu yana 20 yıl geçti, halk kendi inisiyatifi ile Türkiye’ye giderek yasal pasaportunu aldı, köyleri için tazminat aldı ve yine kampa geri döndü. Yani Mahmur kampı sorunu 20 yıldır uzatmaları oynuyor.

PKK’nin yıllardır üzerinden siyaset yaptığı Mahmur Mülteci kampı sorunun çözüm zamanı gelmiştir hata geç kalmıştır.

Halk artık kendi kaderini, çocuklarını kaderini kendi eline almalı ve toplu kamp halkı, aşiretler, aileler hatta bireyler karanlık siyasal bir ajandanın parçası olmayı ret etmeli ve kendi kararını vermelidir.

Diğer Haberler