Beklenen 48 kişilik Meclis Komisyonu toplandı

Beklenen 48 kişilik Meclis Komisyonu toplandı

 Yeni sürece ilişkin Meclis’te kurulan komisyon bugün ilk kez toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Tarihi bir dönüm noktasındayız.” dedi.

48 kişilik komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında ilk kez toplandı.  TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığındaki komisyon toplantısı saat 11.40’da başladı.

Toplantıda komisyonun ismi ve çalışma usulleri belirlenecek.

Toplantının açılışında konuşan Kurtulmuş, “Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla geride kalıyor. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz ama kardeşlik cümleleri kuracağız.” dedi.

Numan Kurtulmuş’un konuşmalarında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

“Milletlerin tarihinde öyle anlar vardır ki yalnız o günü anı değil, yarınını da şekillendirir. Yarım asırdır milletimizin başına bela olmuş terör illetinden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına geldik. Milletimiz nasıl birlik içinde hareket ettiyse bugün de aynı karar ve inançla bu sorunu çözecektir.

Bu komisyon aziz milletimizin geleceğine dair umutlarının yeşermesinin başlangıcıdır. Milletin iradesini temsilen yeni başlangıca şahitlik ediyoruz. Komisyonumuz ülkemizin enerjisini tüketenlerin provoke ettiği meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin yansımasıdır.

Meclis’in halkın sesi olma yanında kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma yeridir. Örgütün kendini feshederek silahların susturulmasıyla başlayan süreç aziz milletimizin meselesidir.

“Ayrılık fitnesine milletimiz itibar etmemiştir”

Bu komisyon kardeşliği kalıcılaştırmaya, farklılıkları zenginlik kabul edilmesini sağlayan bir çağrıdır. Ayrılık fitnesine milletimiz itibar etmemiştir. Terör bu topraklarda uzun yıllarca sadece canlarımızı almadı, emeğimizi, umudumuzu da çaldı. Enerjimizi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdik. Birçok yapının ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına şahit olduk.

Yeni bir dönemin eşitindeyiz. Siyasetin, düşüncenin ve vicdanın daha çok konuşulduğu dönem olmak zorundadır. Ortak acılarımızı ortak umuda çevirmek için buradayız. Özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkanlarını ve gücünü daha yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir.

Attığımız her adım bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmek üzerine olmalıdır. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge demektir. Türk-Kürt kardeşliği coğrafyamızın asli kodudur. Kardeşliğimiz sadece savaş meydanlarında değil, acıda ve mutlulukta birlikte yürümektedir.

“Manevi kayıplar unutulmaz acılarımızdır”

Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla geride kalıyor. Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz ama kardeşlik cümleleri kuracağız.

Şahit olduğumuz süreç bir pazarlığın asla sonucu değildir. Milletimizin kararlılığının sonucudur. Eğer terör belasıyla uğraşmak zorunda olmasaydık nice okullar, üniversiteler, hastaneler çok daha önce inşa edilebilirdi. Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimize belki çok daha erken zamanlarda ulaşabilirdik.

En ağır bedel canla ödenmiştir. Manevi kayıplar unutulmaz acılarımızdır. Canları pahasına bu vatanı savunan kahramanlar bu sürecin manevi mimarlarıdır. Atacağımız her adımda onların emanetine sadık kalacağımızı ifade ediyoruz.

Bu sürecin parçası olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Katkı veren herkes bu memleketin mayasında kardeşlik olduğunu göstermiştir.

Milletin taleplerinin siyasal zeminde buluşması, koordinasyonun yürütülmesi huzur için elzemdir. Tartışmanın mecrası TBMM ve bugün oluşturduğumuz bu komisyondur. Bugün burada TBMM’de temsil edilen bütün siyasi partilerin temsilcileri buradadır. Toplumun yüzde 98’inin temsil edildiği siyasi iradenin yansımasıdır. Milletimizin her adımdan haberi olmasının hakkı vardır. Her adımda şeffaflık olmalıdır.

Bu süreç Türk’ün de Kürt’ün de ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Komisyonumuz müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Farklı fikirlerin ortak akılda birleşmesini sağlayacak anlayışla çalışacaktır. Bu sürecin en önemli hususlarından birisi de toplumsal psikolojinin doğru şekilde yürütülmesidir. Hedefimiz sadece asgari müştereklerde birleşmek değildir…”

Nazım Hikmetli, Ehmedi Xanili mesaj…

Akif’in ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’ dizeleriyle… Nazım’ın da ‘Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ dizeleriyle ifade ettiği hayali, yani siyasetin eliyle gerçekleştirmek zorunda olduğumuz olduğumuz kardeşliği inşallah büyüteceğiz ve hep birlikte topluma yayacağız. Yine aynı şekilde büyük bilgin ve mutasavvıf Kürtçenin büyük şairi Ahmed-i Hâni’nin düşünceleriyle ifade edersek, ‘Halkların kalbi adaletle birlikte atarsa millet olur. Dil değişir, kıyafet değişir, coğrafya değişir ama ortak duygular baki kalır.

“Bu salon toplumun yüzde 98’ini temsil ediyor”

Bu açıdan tartışmanın doğru mecrası Meclis ve onu temsilen bu gün burada oluşturduğumuz komisyondur. Çünkü milletin tamamını temsil eden her fikir ve kimliğin yeri burasıdır. Dikkat çekmek isterim; bu gün burada tüm partilerin temsilcileri var. Diyebiliriz ki bu salon toplumun yüzde 98’ini temsil ediyor. Bir iradenin yansımasıdır. Her bilgilendirme ve adım şeffaf ve kapsayıcı şekilde yapılacaktır. Bu çatı altında yürütülen her çalışma halkın gözü önünde ve millet iradesinin güvencesi ile yürüyecektir. O yüzden komisyonun işleyiş prensiplerini ilk günden itibaren açık şekilde ifade etmek zorundayız. Bunlardan ilki şeffaflıktır. Milletimiz her adımı bilmelidir. Toplumun gerçekleştirilenleri öğrenmeye hakkı vardır. Bunun yegane muhatabıdır. Bir diğer prensibimiz açıklık olmalıdır. Çünkü saklı gündemlerin örtük hesapların, toplumsal barışa hiçbir katkısı yoktur. Üçüncü temel ilkemiz ise hiç şüphesiz çoğulculuk olmalıdır. Çünkü bu topraklar tek renkle değil çok sesle çok kültürle anlamlıdır.

Meclis bilgilendirme yapacak 

Komisyon çalışmaları hakkında kamuoyunun ve basının bilgilendirilmesi yalnızca Meclis başkanlığı tarafından yürütülecektir. Çünkü süreci zehirleyebilecek ve provoke edebilecek açıklamalara itibar edilmemesini sağlamak da bu komisyonun başlıca görevlerinden birisidir. Yerinde, zamanında doğru bilgilendirme basın yoluyla kamuoyuna verilecektir.  Bu süreç Kürdün de Türkün de her kesimin ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Dolasıyla komisyon, müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir. Bu zeminde farklı fikirlerin ortak akılda birleşmesini sağlayacak bir anlayış ile çalışacaktır. Komisyonun görev ve sorumlulukları aslında özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibi büyük önem taşımaktadır. Bu süreç hukuki, sosyal zemini ile siyasal dili ile dikkat ile izlenmeli, yönlendirilmeli ve gerektiğinde öneriler sunulmalıdır. Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum. Hiç şüphesiz bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumun psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir. Bu çalışmaların başarıya ulaşmasında toplumsal kesimlerin farklı kesimlerin sürece katkısı bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi oluşturulması da önemli bir görevdir.

Kürdün onuru türkün gururu 

Bu aynı zamanda güçlü ve karşılıklı toplumsal bir saygıyı da doğuracak olan adımdır. Kürdün onurunu korumayan bir dil, Türk’ün gurunu hiçe sayan bir söylemin barışa değil yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim. Birlikte yaşamı sağlamak için buradayız. Bunun inşa edildiği bir zemin olacak komisyon. Barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi de hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır. Ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda öneriler geliştirmek, raporlar sunmak, analizler yapmak ve bunları Meclis’in genel iradesine taşımak da bu yapının asli görevidir.

Provokasyonlar her zaman her dönemde olabilir

Provokasyonlar her zaman her dönemde olabilir. İçerden ve dışardan gelecek hamleleri bertaraf edecek çoğulcu demokratik yapımızdır. Bu yüzden çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil, toplumun bütün kesimleri de dahil edilecektir. Kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin bu konulardaki katkıları kıymetli olacaktır. Basın, siyasi magazinden uzak halkı doğru bilgilendirmek ile akademi soğukkanlılıkla ele almak ile sivil toplum sahadaki ihtiyaçları dile getirmek ile görevlidir. Hiç kimse dışarda bırakılmamalıdır. Hiçbir fikir kenara itilmemelidir. Çünkü biz bu milletin tümünü kapsayan kardeşliği, birliği kurmak istiyoruz.

Her millet asli renktir

Sonuç olarak; bu masa milletin vicdanı ile aklı ile irfanı ve inancı ile kurulmuştur. Türkiye’nin barış ile bütünlükle demokrasi ile ve kardeşlikle güçleneceğine inanıyorum. Demokratik, çoğulcu ve herkesin kendini ait hissettiği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Komisyonumuz, hakikatin gözardı edilmediği, duyguların inkar edilmediği, siyasetin çözüm üretme cesareti, anlayışı temsil edecektir. Burada kurulacak her söz kardeşliğin dili ile ve vicdan sesi ile şekillenecektir. Her kimlik milletimizin asli rengidir. Hiçbir bir vatandaşımız dilinden, inancından ve kimliğinden  dolayı ötekileştirilemez. Kardeşliğimiz daim olsun.”

Diğer Haberler