PKK’nin Ankara Gurubu olarak bilinen çekirdek yapılanmasının önemli isimlerinden Mustafa Karasu’nun akıbeti tartışma konusu oldu.
PKK’nin kendini fesh ettiği PKK’nin 12. Kongresinin görüntülerinde PKK’nin bazı önemli isimleri yoktu. Bahoz Erdal, Sofi Nureddin (ki yaşamadığı ve bir saldırıda hayatını kaybettiği belirtiliyor), Sabri Başkale, Bese Erzincan, Beritan Dersim, Narin Afrin, Hacer Afrin gibi isimlerin yer aldığı bu kayıpların bazılarının hayatını kaybettiği bazılarının ise Rojava’da olduğu belirtiliyor. Fakat en çok kafa karıştıran isim ise Mustafa Karasu. PKK’nin neredeyse tüm önemli çalışmalarının vazgeçilmezi olan Mustafa Karasu PKK kongresinde hazır değildi. Ayrıca Kongre sonrası da herhangi bir röportaj verip açıklama yapmış değil. Karasu’nun 16 Mayıs günü yani PKK kongresinden sonra Karasu’nun Ali Haydar Kaytan’ı anlattığı bir videosu yayınlandı. Fakat video yeni bir çekim değildi. Eski bir çekimdi ve hiçbir şekilde PKK kongresinden söz etmiyordu. Karasu’nun bu biçimde suskunluğu sosyal medyada büyük bir tartışma konusu oldu ve Mustafa Karasu’nun infaz edildiği iddia edildi.
Sosyal medyada yapılan yorumlara göre Mustafa Karasu “Abdullah Öcalan- Devlet Bahçeli – Tayyip Erdoğan” üçlüsünün adı konmayan süreç adlı projeye karşı çıktığı için infaz edildi. Kullanıcıların Karasu’nun idam edildiği yönündeki iddiası ise Mustafa Karasu’nun 30 Nisan tarihinde yaptığı bir TV konuşmasına dayanıyor.
Karasu: “Devlet Bize Ahlaksız teklifte bulunuyor”
Mustafa Karasu geçen yıl temmuz ayında Medya Haber TV’ye katılarak devlet ile görüştüklerini üstü kapalı olarak ifşa etmiş ve “Devlet bize ahlaksız teklifte bulunuyor” demişti.
Sosyal medyada Karasu’nun bu açıklaması ve sonrasında da aynı tutumu gösterdiği ve bu nedenle de sorun çıktığı belirtiliyor. Buna göre Karasu bu tutumu nedeni ile PKK tarafından öldürüldü. İddialar konusunda şu ana değin PKK cenahından bir açıklama yapılmış değil. Fakat zaten PKK’nin devletin yaptığı ve medyada yapılan haberlere rağmen sessiz kalıp Ali Haydar Kaytan’ı 7 yıl sonra açıkladığını düşünürsek bu durum çok da ilginç değil.
Fakat Darka Mazi olayın aslını araştırdı ve PKK çevrelerinden de bilgi aldı.
Karasu’nun konuşmaları…
Öncelikle Mustafa Karasu geçmişte katıldığı TV programlarında devlete karşı sers sözler kullanmış olsa bile son dönemde tutumu bu değildi. Karasu, Bahçeli’nin çağrısından sonra katıldığı tüm TV programlarında çözüm sürecine dair umutlu açıklamalar yapmış ve Öcalan’ın “Baş müzakereci olduğunu, o ne söylerse onu kabil edeceklerini” söylemişti.5 Mart tarihinde Karasu “Kimsenin tereddüttü olmasın PKK kongresi yapılacak” demişti.
Yani Karasu’nun TV programlarında sürece karşı bir açıklama yapması olanaksız. Zaten PKK medyası PKK’nin belirlenmiş çizgisi dışında tek bir söz bile yayınlamazlar. Yani Karasu ne söylenmişse PKK’ni bilgisi dahilindedir.
Karasu Öcalan’a karşı gelebilecek biri mi?
Mustafa Karasu’nun Öcalan’ın geliştirdiği bir çizgiye karşı gelmesi ise neredeyse imkansız görünüyor. Karasu geçmişte “Ben önderliğin yanlışlarının da militanımsıyım” diyen biridir. Ve bu söylemini pratikte de gerçekleştirmiştir. Karasu özellikle de sol bir jargonla Öcalan’ın düşüncelerinin topluma kabul ettirilmesinde önemli rol oynamış biridir. 2004 yılından bu yana da PKK medyasının tartışmasız sorumlusu ve yönetimidir.
PKK çevrelerine göre Karasu’nun Öcalan’a karşı çıkması neredeyse imkânsız. Ayrıca yine aynı çevreler Karasu’nun zaten hareketli biri olmadığını bir masa, bir televizyon, bir bilgisayarı olursa aylarca bir adım atmadan oturabileceğini. Ayrıca PKK yapısı ile de bir diyaloğu olmadığını belirtiyorlar. PKK kaynaklarına Karasu Öcalan’a karşı çıkmaz. Karşı çıksa bile öldürülmez. Çünkü o Fuat Ali Haydar Kaytan’dan çok farklıdır.
O zaman Karasu nerede?
PKK’ye yakın başvurduğumuz bazı kaynaklarına göre Mustafa Karasu’nun Devlet ve PKK arasındaki görüşmeleri yönetmek için Avrupa’ya gitti. Kaynaklara göre PKK, devlet ile irtibatı sağlamak için Karasu ve bir kadın PKK’liyi belirledi. Karasu neredeyse bir yıldır devlet ile doğrudan bağlantılı. Bunun içinde de İngiltere Karasu’ya hareket kolaylığı sağlayacak bir kimlik verdi. Karasu İngiltere’nin garantörlüğünde Belçika ve Norweç’te Türk devleti ile görüştü.
Karasu’nun yine Rojava ve Türk devleti arasındaki irtibatı sağlamak için Mart ayında Rojava’ya gittiği de iddia ediliyor.
Hatta PKK kaynaklarına göre süreç çok gizli tutulduğu için kimsenin pek bilgisi yok. Fakat yine de PKK içinde Karasu’nun Öcalan ile direk görüştüğü yani yanına gittiği yönünde bir dedikodu var.
Yani Karasu’nun Kongre’ye katılmama nedeni öldürmüş olması değil direk Öcalan ile irtibatı sağlamakta görevli olması.
PKK’ye yakın çevrelerin verdiği bilgileri kanıtlamak zor olsa bile yabana atılır bilgiler değil. Karasu 1986 yılından bu yana PKK ile Türk devleti arasındaki ilişkilerde var olan biri. Özal hükümeti ile yapılan görüşmelerde de Karasu yer almıştı. Hatta bu görüşmeler sonucunda Karasu dava dosyasındaki arkadaşlarının tutukluğu devam ettiği halde Cezaevinden bırakıldı.
Karasu PKK ve Türk devleti arasında İngiltere’nin arabuluculuğunda başlayan ve Norweç’te yapılan Oslo görüşmelerinde de PKK gurup sorumlusu olarak yer almıştı. 2009 yılındaki görüşmelerde İngiltere ve Kürdistan Bölgesi guruplara geliş gidiş kolaylığı sağlamış ve PKK’li ekibe pasaport yapılarak seyahat etmeleri sağlanmıştı.
Bu nedenle Karasu’nun nu şimdi de aynı görevi yapıyor olması muhtemeldir.
Sonuç olarak, Karasu’nun kişiliği ve PKK’deki pozisyonu göze alınca Karasu’nun PKK tarafından öldürüldüğü iddiasının doğru olma ihtilamı çok düşük. Eğer hayatta değilse bile bu öldürüldüğü için değil bir sağlık sorunu veya kaza ile olabilir. Fakat bunu bilmemiz imkânsız çünkü PKK en üst düzeydeki yöneticilerinin bile öldüğünü gizleyen bir hareket. Karasu’nun Avrupa’da olduğu Öcalan ile örgüt arasındaki bağı sağladığı iddiası da küçümsenecek bir iddia değil.
Osmanlı Devleti’nin pragmatik ve komplocu siyasetini anmak için “Osmanlı’da oyun çok” diye bir laf kullanılır, açıkçası PKK’de de oyun çok. İkisi bir araya gelince kimse tam olarak ne olduğunu anlamaz. Oyun içine oyun girer. Fakat sonuçta Karasu’ya ne olduğunu hep beraber göreceğiz.