Son üç gün içinde PKK’nin sosyal medya tetikçilerinden Kürt aydın ve yazarları ile aydın ve yazar Ayşe Hür’ü hedef alan bazı açıklamalar yapıldı. Birbirinden bağımsız gibi görülse aslında ortada PKK’nin “gündemi yönlendirme” operasyonu diyebileceğimiz bir planı var. Sistemli biçimde bazı isimler gündem yapılıyor, eleştiri yapılıyor gibi görünüyor. Öte yandan da aba altından sopa gösterip ölüm tehditleri ile insanlar sindirilmeye çalışıyor. PKK’nin 1970’lerden beri “PKK’li olmayan Kürtleri teslim alma” siyaseti uyguluyordu. Fakat artık sosyal medya icat oldu yöntem değişti. Şimdi değişik değişik adımlar var. Gelin bu süreci yakından inceleyelim.
1.Adım: Fırat Bulut basit bir kadronun bildiği önemli olay
İlk olarak Fırat Bulut adlı şahıs X’teki bir sohbet odasında PKK’nin 102 kişilik bir ölüm listesi olduğunu açıkladı.
Açıklamasına göre Fırat Bulut listeyi görmüştü ve “Bu 102 kişilik liste PKK’ye muhalif Kürtlerden oluşuyordu. PKK’li bir kadro listeyi Bulut’a göstermişti. Listedeki herkesin adresleri belirlenmişti ve PKK istediği an harekete geçip bu kişileri yok edecekti. Bulut, PKK’nin bu kararına duyduğu saygı çerçevesinde bu listeyi açıklamayacağını da ekledi.
Fırat Bulut kendini gazeteci olarak tanıtıyor. Oysa aslında Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de YDG-H’nin yani PKK gençlik yapılanmasının bir üyesiydi. Malatya Basın Yayın 2. sınıftan ayrılarak PKK çalışmalarına katıldı. Kendisi aslında Bingöl’ün Derê- Dere Nazik köyünden. 5’i erkek, 3’ü kız 8 çocuklu Şerif Bulut ve Sürme Bulut’un oğlu. ikinci kuşak aile fertleri içinde PKK’ye katılanlar da var. Neyse uzatmayalım hakkındaki bilgileri de. Fırat Avrupa’ya gitmek istiyordu ve çünkü bazı illegal işlere bulaşmıştı. İlticasının kabul edilmesi için gazeteci unvanı verildi. Sözde, Maraş depremindeyalan haber yapmaktan tutuklanmıştı. Bunun kullanarak Almanya’da iltica aldı. Ve hala PKK medya çalışanları ile içli dışlı. Hala da bir çalışan. Bu 102 kişilik ölüm listesi meselesini de kendi başına söylememişti. PKK’nin projesi doğrultusunda namlulardan söz ederek muhalifleri korkutma işi ona verildi. Eğer ortada gerçekten böyle bir liste olsa ne Fırat gibi üçüncü sınıf bir PKK kadrosu bunun görür ne de söylemeye cesaret ederdi sadece kulağına fısıldanmıştı. Twitter’de konuşması istenmişti ki mesele gündem olsun. insanları ürkütsün. O işin kirli ve yasal olmayan boyutunu dile getirdi. Diğer abileri ve ablaları da PKK Basın Komitesinde işin ideolojik alt yapısını örecekti.
İşin ilginci Fırat Bulut Bingöllüydü. Ve tehdidin siyasi bölümünü yine Bingöllü olan Zana Azadi yaptı.
2.Adım: Kıdemli tetikçi Zana Azadi
Hemen ertesi gün Zana Kanireş imzası ile PKK’nin Türkiye’de yayın yapan gazetesi Yeni Yaşam Gazetesi bir yazı yayınladı ve Necat Zanyar gibi Kürt aydınlarını ve Ayşe Hür’ü hedef tahtasına koydu. Bu kişileri hain olarak niteledi. Zani Kanireş ise Zana Azadi kod adlı Kamil Yanar’dı. Zana Azadi ismi Tahir Elçi cinayetinden önce de duyulmuştu. Tahri Elçi vurulmadan 18 gün önce Zana Azadi PKK medyasında çıkmış ve hendeklere karşı olduğu için Tahir Elçi’yi hedef göstermişti. İşin ilginç yanı Tahir Elçi vurulduğu sırada alanda bulunan ve ateş açan iki PKK gerillası Mahir Gürkan ve Uğur Yakışır’da Zana Azadi’nin kuzeniydi.
Zana Azadi PKK’nin kemik kadrosu denen yapısından bir isim. Geçmişte de PKK içinde katı ve sekter tutumu ile PKK’nin Ankara kadrosunun güvenini kazanmış ve Avrupa’ya gönderilerek Avrupa PKK komitesinde yer verilmişti. Zana Azadi aslında bir nevi PKK’nin müfettişi gibi biri. Hem PKK içinde kadroları tehdit eden hem de PKK dışındaki Kürt çevrelerini hedef alan bir isim. Yani bir nevi sosyal medya tetikçisi. Tahir Elçi için yaptığı değerlendirmeler neredeyse Türk gazeteci Ahmet Hakan’ın değerlendirmeleri kadar sertti.Şimdi Bingöllü Fırat ile Bingöllü Zana’nın art arda konuşması ortada kapsamlı bir plan olduğunu gösteriyor. Kaldıki bu plan en başta Cemil Bayık ve Mustafa Karasu gibi isimleri planı.
İlk tehdit Karasu’dan
5 Mart 2025 tarihinde PKK’nin Avrupa’da yayın yapan TV’si Medya Haber’e katılan Mustafa Karasu aslında PKK’yi eleştiren herkesi tehdit etmişti Karasu “her kim “PKK ne kazandırdı, mücadelesine ne sonuç aldı?” derse kendi basitliğini gösterir. Biz böyle söyleyenlere her türlü cevabı verebiliriz. Böyle söyleyenlerin ağzını kapatırız.” demişti.
Ağzını kapatmak nedir? Elbette ki sesini kısmaktır.
PKK’nin varlık biçimindeki iki temel mekanizma
İki temel husustan bahs etmek istiyorum. Bunlara PKK döngüsündeki temel mekanizmalardan ikisi diye biliriz.
Birincisi: PKK’nin 48 yıllık tarihi boyunca zor-şiddet kullanımı sömürgeci veya düşman güçlerini caydırmaktan çok Kürtleri zor ile etkilemek-teslim almak üzerine kuruludur. Öcalan, Kürt toplumunu iyi okumuştur. Silahlı olanın gücünü görmüştür ve silahı Kürtlere doğrultmuştur. Bu biçimde bir yandan duygusal olarak etkileyip yanına çekmiş veya korkutarak sindirmiştir.
İkincisi: PKK tarihini bilen herkes şunu çok iyi bilir: PKK ne zaman iç ihanetten, hainlerden söz etmişse o zaman çok büyük bir ihanete bulaşmış demektir. PKK ne zaman ihanetini gizlemek istemişse Kürtlere saldırmış ve hainleri cezalandırdığını söylemiştir. 1970’den günümüze değin böyledir. Haki Karer’i kendisi vurmuş suçu Beş Parçacılar örgütüne atmış ve onları hain ilan etmiş ve liderlerini vurmuştur. Sonrasında da ne zaman PKK birilerini hain, ihanetçi, işbirlikçi, tasfiyesi ilan etmişse biraz eşeleyince hemen PKK’nin bir ihanetini bulursunuz.
Şimdi de PKK aynı bu iki mekanizmayı devreye koymak istiyor.
PKK korku yaymaya çalışıyor
PKK’nin amacı şimdi bir korku imparatorluğu kurmaktır. Geçmişte bir yandan şirin görünüp öte yandan korkutarak esir aldığı kitleyi sadece şirin görünüp demokrasi söylemleri ile idare etmeyeceğini, insanların yavaş yavaş kopacağını biliyor. En önemlisi PKK kendi kitlesi dahil herkesin Öcalan’ın açıklamalarından sonra kitlede alttan alta büyüyen bir kabullenmemeyi görüyor. Öcalan’ın imajının yıkıldığını Kürtlerin Rojava ve Ortadoğu’ki koşullar hatırana etrafında durduğunu görüyor. PKK, Kürtlerin “Öcalan’ın söylemleri dışında milli bir mecraya aktığını” görüyor. PKK kitleyi elinde tutmak için gerçekli yazan çizen, milli duruşa sahip herkesi kendisi için tehlike olarak görüyor. PKK şimdi kendini eleştirenleri tehdit ediyor. Yarın bu eleştirileri dinleyenleri tehdit edecek. Daha sonra sessiz bile kalsanız “Biji PKK” diye slogan atmayanları hain ilan edecek.
Eğer PKK birini öldürmek istese sessiz sedasız öldürürdü. Ama amaç teslim almak ve susturmaktır. Çünkü PKK çok derin bir ihanete bulaşmış durumdadır. Kral çıplaktır diye herkes susmalıdır. PKK Kürt toplumunu teslim almak istiyor. PKK’nin yeni misyonu budur. PKK Kürtleri sömürgecilerin ürkmeyeceği biçimde ehlîleştirmek ve milli duruştan uzaklaştırmak ile görevlidir. Zaten bunu yapması için Türk devletinin derin adamı Devlet Bahçeli Öcalan için “Kurucu önder” demiş ve siyaset yapması için zemin hazırlanmasını istemiştir.
PKK artık Kürtleri bağımsızlık fikrinden ilelebet vazgeçirmek, milli davayı kötülemek, Kürtlere sömürgeci kimliği gönüllü olarak kabul ettirmek, Kürtlerin Ortadoğu’da sınırların değişmesini engelleyecek duruşu göstermesi ile görevlidir. Bunun için beraber biçimde yeni süreçte Kürtlerin sınırların değişiminde söz sahibi olmasını isteyen “milli duruşa ve duyguya sahip Kürtler (Bakın miliyetçi bile demiyorum) PKK’nin düşmanıdır.
Bahçeli ve Öcalan’ın ortak düşmanları kim?
Hatta şöyle diye biliriz Öcalan-Bahçeli ittifakı diyebileceğimiz ekibinin radikal biçimde düşmanlık yaptığı iki kesim var: İsrail ve Kürt Milli güçleri….
Mesele uzundur. Bu bir iki gündür sosyal medyada yapılan haberler PKK’nin Kürtlere operasyon çektiğini göstermektedir. Ayrıca bu operasyonda operasyon gazetecileri ve tetikçi kadrolar kullanılmıştır. Bu plan PKK için tali değil stratejik bir plandır.
Bu plan Ceng Sağnıç vb isimlerin lakayt tutumları veya diğer bazı isimlerin şakaya vuran eleştirileri ile bozulmaz. İyi bir mücadele zemini oluşturulmalı ve PKK’nin planı teşhir edilmelidir. Örneğin Fırat denen kişi Almanya’da iltica etmiştir. Biri hakkında dava açmalıdır.
Kürt milliyetçileri ciddi ve örgütlü tutum almalıdır. Kürtler birbirine ve Ayşe Hür gibi tehditlerin hedefi olan aydınlara da sahip çıkmalıdır. Sonuçta bugün susarsınız yarı sıra size gelir. Hiç korkmaya da gerek yoktur. Korkmadan akıllıca bir mücadele ile PKK’nin ve sömürgecilerin bu milli duruşu olan Kürtleri tehdit planı boşa düşürülür.