Son günlerde özellikle de sosyal medyada Kürtler arasında şiddetli bir “judenrat” tartışması yaşanıyor. Judenrat kelimesini Kürtlerin gündemine sokan kişi ise Abdullah Öcalan… Abdullah Öcalan 1990’ların başından beri toplumun magazin ve popülist söylemlerin peşinden gittiği gerçeğini görmüş ve her birkaç yılda bir ortaya değişik bir kavram atarak aslında gündemi saptırmak ve kitleyi bu popüler söylemin peşinden koşturmak için çabalamıştır. Kürt aydınlarının pasif ve sönük söylemlerinden sonra Öcalan’ın bu kitleye oynayan söylemleri -Özellikle de Kuzey Kürdistan’da- etkili olmuştur. Öcalan’ın, kendisinin 27 Şubat tarihinde ki mektubundan sonra Kürtler arasında büyük kırılma yaşanmış ve Öcalan’ın PKK’yi ve Kürtleri Türk devletine teslim ettiği yönünde büyük bir tartışma yaşanmıştı. Öcalan’ın tam da kendisinin ihaneti tartışılırken Judenrat kavramı ile Kürt zihnini bulandırmaya çalıştığını söyle biliriz.
Judenrat kavramı nedir?
Judenrat kelimesi Almanca “Yahudi Konseyi” anlamına gelmektedir. 2. Dünya savaşında Nazi Almanya’sında Yahudi nüfusu kontrol altında tutmak için oluşturulmuş bir yapıydı. Yahudi toplumunun önde gelenleri, aydınlar, yazarlar ve doktorlar bu kuruma dahil ediliyor ve bunlardan Yahudi toplumunu idare etmeleri isteniyordu.
Tarihsel olarak bakıldığında objektif olarak Nazi politikaları için kullanışlı yapılar olmuşlardır. Fakat Öcalan’ın PKK kongresine gönderdiği yazıdaki gibi “kendi ailelerini korumak için diğerlerini ölüme gönderiyordular” örneği çok az ve sınırlıdır. Bu Yahudi konseyleri içinde yer alanlardan bazıları Konsey’in kullanılma biçimini görünce intihar etti. Bazıları ise yine Naziler tarafından öldürüldü.
Judenrat’ların misyonuna dair Yahudiler bile iki yönlü bir görüş öne sürmektedir. Bazıları Judenratların halkı korumak ve tümden yok olmasını engellemek için çalıştığını söylemektedir. Öte yandan bazı Yahudi aydın ve yazarlar da Judenratları Nazi politikalarının sopası olarak dile getirmişlerdir.
Eğer Judenrat kavramı doğruysa en tehlikeli Judenrat Abdullah Öcalan’dır
Yani Judenrat oluşumlarının tarihi misyonları konusunda Yahudilerin bile ortaklaştığı bir düşünce yoktur. Bu anti Semitik ve rolü belirsiz kavramı Öcalan’ın getirip Kürt sosyolojisine yamamaya çalışmasının ne sosyoloji biliminde ne de tarih biliminde bir karşılığı yoktur. Bu kavram Kürt toplumuna ve tarih algısına da herhangi bir katkı yapmamaktadır. Sadece PKK’nin geçmişte, işbirlikçi, hain, ajan kavramları yerine ikame edilmiştir. (Parantez içinde belirtmekte fayda var ki Öcalan’ın kalkıp Judenrat kavramını kullanmasının ardında bir yandan da anti-semitik yapılardan bir aferin almak isteği de var. Ve hemen Barzaniler Yahudidir sözünü de ilk olarak Abdullah Öcalan ve yakın arkadaşı ve hocası Yalçın Küçük’ün söylediğini de söylemekte fayda var)
Hangi açıdan bakarsanız bakın Judenrat kavramını Kürtlere yamamak anlamsızdır ve bir canbazlık oyunudur. Öcalan mezarları bile olmayan Kürt isyan önderlerine örneğin Şeyh Said ve Seyit Rıza’ya Judenrat diyor. Son yüz yılda Kürtler adına sömürgeci sistemde delik açmış üç devlete karşı savaşmış Barzanilere bile Judenrat demiştir. Şimdi de PKK’nin kaymağını yiyen kadroları ve yanaşmaları PKK medyasında her gün düzenli olarak makaleler yazıp Kürtleri bu kez Judenrat olmakla suçluyorlar.
Diyelim ki Öcalan’ın Judenrat kavramı doğrudur ( ki Yahudiler bile kabul etmiyor) o zaman Kürdistan’da ki en büyük Judenrat Abdullah Öcalan’dır. Eğer Öcalan’ın “Judenratlar iş birliği karşılığında kendilerinin veya ailelerinin ömrünü 24 saat uzatmak için Yahudileri gaz odalarına gönderiyordular” sözü doğru bile olsa bilelim ki Kürt tarihinde hiç kimse Öcalan kadar insanları kendine kurban etmedi. Bunu ispatlamak için hiç 1970’lere gitmeye gerek bile yok.
Öcalan idam edilmemek için binlerce gerillayı kurban etti…
1999 yılında uçakta Türkiye’ye gelirken “bana imkan verin size hizmet edeyim” dedi. Türk subayı Hasan Atilla Uğur’a bana imkan verin, asmayın ben sizin taşeronunuz olayım” diyen kendisidir. Öcalan idam edilmemek için devlete “tüm PKK’yi istediğiniz gibi yönetirim2 dedi. Ve Öcalan sırf devlete PKK’yi kontrol ettiğini ispatlamak için 2 Ağustos 1999 yılında aniden PKK gerillalarını kuzey Kürdistan’dan çekilme talimatı vardı. PKK gerillaları, sonbahar koşullarında ve güvenlik garantisi olmadan Güney Kürdistan’a doğru yola çıktı. Resmi PKK kayıtlarına göre 928’si yolarda can verdi, 350 tanesi teslim oldu ve yüze yakının akıbeti ise belli olmadı.
Öcalan yine Türk devletine PKK’nin onu dinlediğini ispatlamak için 2000 yılında PKK’yi YNK’ye saldırttı. Sabah YNK Peşmergeleri ile voleybol oynayan Peşmergeler akşam hiçbir neden olmadan Peşmergelere saldırdı ve onlarcası şehit düştü. YNK ve PKK savaşında 100’den fazla gerilla ve üç katı kadar YNK Peşmergesi Öcalan’ın kendini Türk devletine ispat etmesi için şehit düştü.
Yine aynı Öcalan soruşturmada PKK’yi kuran arkadaşlarını tek tek devlete ispiyonladı. “İran, Cemil Bayık’ı lider yapmak isteye bilir” dedi. Ve Hasan Atilla Uğur’a “benim yerime getirilmek istenen tüm liderleri tek tek yok ettim, Mehmet Şener” gibi diyerek arkadaşlarını nasıl katlettiğini anlattı.
Öcalan 1999 yılından bu yana İmralı’da Türk devletine danışmanlık yapıyor. Barzaniler ve Talabaniler devlet kura bilir diye onları uyarıyor. HSD için onlar İsrail’in bir parçası olmuş diyor.
PKK ve Öcalan tarihinden bin tane örnek getirip Öcalan’ın kendisi için insanları nasıl ölüme gönderdiğini, ölüm karşısında nasıl tir tir titrediğini nasıl çevresini sattığını anlata biliriz. Öcalan da ne Şeyh Abdulselam Barzani’nin ne Seyit Rıza’nın ne de Şeyh Said’in cesaretine, onurlu duruşlarını gösterecek bir yürek yoktur.
Öcalan kalkmış şimdi bu insanları Jundenrat olmakla suçluyor. Öcalan’ın avenesi de kalkmış biraz Kürdistan’ı korumak isteyenleri Junderat olmakla suçluyor, ölüm tehditleri savuruyor. Arkadaş Öcalan Jundenratları da geçmiştir. Kalkıp ben Alman’ım benim annem Alman’dır diyen Junderat bulamazsınız. Ama benim annem Türk diyen Öcalan vardır. Bunun için eğer illa bir Judenrat arayacaksak hemen Öcalan’ın Baş Judenarat olduğunu söyleye biliriz.
Gerçi ona da gerek yoktur. Biz Kürtler düşmanın koyuna giren Kürtleri üstüne basa basa Xain diye adlandırıyoruz ve hemen arkasından cahş diyoruz. Öcalan’ın yeri de Kürt tarihindeki işbirlikçi hainlerin, yani Diyap Ağaların yanıdır….