Temmuz ayının sonunda Abdullah Öcalan- İmralı heyeti – devlet yetkilileri arasında gerçekleşen toplantının tutanakları sızdı. PKK’nin alışa geldik biçimde görüşme notu olarak adlandırdığı bu tutanaklar sosyal medyada tartışma konusu oldu.
Aslında biz Darka Mazi ekibi olarak da çok önceleri bu notlara ulaştık veya daha doğrusu bize ulaştırıldı. Fakat sosyal medyada gündem olana değin çok konu hakkında yazmamayı uygun gördük. Çünkü her zaman üstün olmaya çalışmak para etmez, önemli olan oyunu görüp bozmaktır diye düşündük. Fakat artık medyaya sızdığına göre bu not hakkında birkaç kelime yazmak da farz oldu.
Görüşme notlarını kim sızdırıyor?
Öcalan-devlet-kandil-DEP parti arasında sürekli bir ilişki var ve bu ilişkiler hiçbir zaman da kopmadı. Fakat bu ilişkiler her zaman tarafların isteği ile gizlendi. Fakat son dönemde taraflar kendi çıkarlarına göre bilgi sızdırıyor. Görüşme tutanakları da bu tarafların sızdırdığı bir belge. 30 Mayıs tarihli görüşme notu da PKK’nin bilinçli sızdırdığı ve üzerinde oynayarak rötuşlar yaptığı bir belge.
PKK neden bu notları sızdırıyor?
PKK, Öcalan’ın başlattığı süreç nedeni ile kitlede büyük bir kırılma olduğunu ve Öcalan’ın kişiliğinin çokça tartışıldığını görüyor. PKK yıllarca Öcalan’ı mitolojikleştirip, tanrılaştırarak siyaset yaptığı için Öcalan’ın kırılan itibarını onarmayı da kendini kurtarmanın bir yolu olarak görüyor ve sürekli olarak “Öcalan’ı aklayan sahte mesajlar, görüşme notları” yayınlıyor.
Öcalan’ın 30 Mayıs tarihli görüşme notu da Öcalan’ı aklamak ve çizgisini değiştirmediğini ispatlamak için yayınlanmış görüşme notu.
Gizli görüşmeler yapılıyor mu?
Öncelikle notun orijinal halinde 30 Mayıs yazıyor. Öcalan 18 Mayıs tarihinde görüşme yapmış. Ondan sonraki de 6 Temmuz. Yani 30 Mayıs veya bir iki gün önce yapılan görüşme yok. Demek ki, kamuoyuna yansıtılmayan gizli görüşmelerde var. Bu görüşme notu da gizli görüşmelerden biri. Devlet-Öcalan-İmralı hattında karanlık görüşmeler var. Kamuoyu sadece yansıtılanı biliyor.
Görüşme notları gerçek mi?
Görüşme notları medyaya yansıdıktan sonra hem Öcalan’ın avukatlık bürosu hem de İmralı Dem Parti heyeti notlara itibar edilmemesini istedi. İlginçtir notlar Oda TV vb Türk medya organlarında yayınlanmadan önce Kürt medyasında yayınladı hiç cevap verme bile gereği bile duymadılar. Demek ki mesele şu “Kürtler ne derse de önemli değil, biz bildiğimizi okuruz”. Bu da sömürülen halkların meselesi.
Peki notlar gerçek mi? Evet gerçek.
Ben 50 yıldır Öcalan’ı yakınan tanıyan ve binlerce sayfa kitabını okuyan biri olarak söyleyeyim o görüşme notlarındaki tüm cümleler Öcalan’a ait.
Örneğin Öcalan Şengal’deki PKK güçlerinin sayısını vb soruyor. Yönetim kademesinde kimler var, işleyiş nasıl hepsini soruyor. Bu bölüm çıkarılmış. Ayrıca YPG hakkındaki teknik bilgiler de çıkarılmış. Fakat yerleri belli. İşin ilginci tüm bu kritik sorular da Türk devlet yetkilisinin yanında soruluyor. Yani PKK ve devletin birbirinden gizli saklısı kalmamış.
Tabi bir de Öcalan’ın Barzaniler üzerinden herkese verdiği mesaj var.
Öcalan, 21 kez Barzani dedi
Abdullah Öcalan’ın Barzani düşmanlığı kadimdir. Eğer bir başka bir gezegende patlama olsa Öcalan meseleyi getirir götürür “Barzanilere” bağlar. Bu görüşme notunda da tam 21 kez Barzani dedi. Yani Barzaniler Öcalan’ın büyük yarasıdır. Öcalan, Barzanileri kendinin Allah olmasını engelleyen güç olarak görür. Öcalan’ın Barzani düşmanlığı bir rekabet meselesi değildir, Öcalan’ın kişisel hastalıkları, kibri, kini ve öfkesi ile izah edile bilir.
Öcalan gerçek anlamda bir megolomandır. Kendini dünyanın ve hatta evrenin varlık nedeni olarak görür. Bunun için de büyük gördüğü herkese düşmandır. Aslında Öcalan’ın Barzani düşmanlığı da Barzani çizgisinin büyüklüğünden gelir. Öcalan görüşme notunda diyor ki “Barzani devlet kuracak adam mıydı?” aslında bir nevi Barzanilerin devlet gibi güçlü bir oluşum kurduğunu ve anti-Kürt sistemini deldiğini itiraf etmiştir.
Öcalan’da o görüşme notunda da Barzani düşmanlığını o kadar arttırmıştır ki Barzanilere karşı savaşacağını söylemiştir. Öcalan şöyle diyor: “Bunun öncülüğünü bizzat ben yapacağım. Türkiye devleti ile savaşı bırakıp onlar ile savaşacağım”
Zavallı Talabanilerin ismi de Barzani isminin yanında geçiyor tabi ki.
Evet Öcalan yeminli bir Barzani düşmanıdır. Ama 21 kez Barzani demesinin altında bir de şu gerçek vardır. Öcalan Ortadoğu’daki anti-Kürt cephesine “Eğer Barzanilerin yıkılmasını engellediği Güney’deki Kürt oluşumunu yıkmak isterseniz, beni kullana bilirsiniz” mesajı göndermiştir.
Unutmayalım Öcalan 1999 yılında devlet sorumlusu Hasan Atilla Uğur’a “Beraber Erbil’i alabiliriz, Barzani ve Talabanileri size bağlarım, anlaşalım gizli tutalım” diye bir şeyler söylüyordu. Yani bu görüşme notu için özetle şunu söyleye biliriz. Öcalan bildiğimiz gibi 1999’da ki devletime hizmet etmek istiyorum sözünden hiç geri düşmemiştir.
Aslında bu görüşme notu hızla tercüme edilmeli ve diğer parçalardaki Kürtlerde bilgilenmeli. Çünkü Öcalan’ı aklamak için araya birkaç güzel söz sıkıştırılmış olsa bile iyi gören bir göz Öcalan’ın “Megaloman biri olduğu ve Kürtler ve Kürdistan gibi niyeti olmadığını çok iyi göre bilir.
Ben bir Kürt olarak Öcalan’ın görüşme notunu okuyunca şu sonucu çıkarıyorum: “Öcalan İmralı’da kendisini bir taşeron olarak pazarlamıştır, bu pazarlıktan Kürtlere düşen bir şey yoktur. Süreç denen olay da Türk devletinin çıkarları doğrultusunda yürümektedir.”