Doğu Kürdistanlı Kürt yurtsever İqbal Muradi 17 Temmuz 2018 gecesi Süleymaniye’nin Pênciwîn ilçesinde İran devleti tarafından katledilmiş ve cenazesi 18 Mayıs günü bulunmuştu. PKK ve Doğu Kürdistan örgütü PJAK ve medya organları Muradi’nin katledildiği ilk gün kısa bir haber yapmış fakat daha sonra konuyu hiç açmamıştı. Fakat 2025 yılında yani Muradi’nin katledilmesinin üstünden 7 yıl geçtikten sonra PJAK Muradi’yi yeni hatırladı ve bir anma mesajı yayınladı.
PJAK’ın 17 Mayıs günü yayınladığı mesajda “17 Temmuz 2018’de, İran rejiminin kiralık güçleri, Kürdistan İnsan Hakları Derneği Sorumlusu, partimizin yurtseveri ve dostu yoldaş Îqbal Muradî’yi alçakça ve haince katlettiler. Bir kez daha, Eşbaşkanlığımız, yoldaşlarımız, tüm dostlarımız ve yurtsever halkımız adına bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.” dendi.
PJAK dışında PKK medyası özellikle de İngilizce ve Türkçe servisleri İkbal Muradi dosyasını açtı ve gündem yaptı. Akıllara şu soru geldi: PKK’nin İran siyaseti değişiyor mu?
İqbal Muradi olayı nedir?
Doğu Kürdistan’ın Merwan şehrinden olan Muradi geçmişten bu yana Kürt hareketleri ile ilişkili ve Peşmergelik yapmış bir isimdi. 2000’li yıllardan sonra PKK ile ilişkilenmiş ve Meriwan alanında PJAK’a milislik yapmıştı. 2005 yılında Kürdistan Bölgesi’nin Pencwin şehrine yerleşen Muradi burada hem sınır üstünde kaçakçılık yapmış hem de PJAK ve PKK’nin alandaki temsilciliğini yapan bir isim olarak biliniyor.
İkbal Muradi’nin özellikle 2011 yılı Kandil savaşında PJAK ve PKK’nin Kandil zirvelerini İran’a teslim etmesinden sonra PJAK ile gerginlik yaşadığı ve PJAK’ın İran karşısındaki tutumunu eleştirdiği de gelen bilgiler arasında.
PJAK’ın İran’a karşı yaptığı ateşkesi yanlış bulduğunu belirten Muradi o tarihten sonra PJAK ile gerginlikler yaşamış ve hatta örgütsel bağlarını koparmak istediği belirtiliyor.
Muradi’nin tutumu nedeniyle PJAK’ın Pencwin toplantılarına alınmadığı ve PJAK tarafından tehdit edildiği belirtiliyor. İlginç biçimde İqbal Muradi ve ailesinin PJAK’ı eleştirdikleri tarihlerde önce İqbal Muradi İran devleti tarafından katlediliyor. Ve birkaç ay sonra İqbal Muradi’nin oğlu Zanyar Muradi ve yeğeni Lokman Muradi’de 7 Eylül 2018’de idam ediliyor.
Tüm bu olayların geliştiği dönem PKK yetkililerinin Urmiye ve Tahran’da yaşadıkları ve PJAK’ın da İran karakolları ile iç içe olduğu bir dönem. Muradi ailesinin bu biçimde hedef alınmasının arkasında PJAK’a dönük yaptıkları eleştiriler olduğu yönünde yaygın bir düşünce var.
PJAK özellikle Muradi’nin katledilmesinden sonra uzun zaman medyada İqbal Muradi ve ailesini gündem yapmadı. Bu yıl ki değişikliklerin İran ve İsrali çatışması ile bağlantılı olduğu düşünülüyor.
İran PKK ilişkileri nereye?
PKK ve İran arasındaki ilişkiler yeni bir yöne doğru evriliyor. Öcalan’ın PKK’yi Türk devletinin çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmesi ile beraber İran ve PKK arasındaki ilişkilerde gerginlik başladı. PKK, 2011 yılından sonra İran devletinin Ortadoğu’daki Şii Hilali projesine eklenmiş ve Suriye’de ve Güney Kürdistan’da İran siyasetine uygun olarak mevzilenmişti.
PKK’nin Doğu Kürdistan örgütü PJAK’ta İran-PKK anlaşmasına göre dizayn edilmiş ve İran’a ateşkes uyguladığını açıklamıştı.
PJAK o tarihten sonra Kandil, Pencwin, Asos vb yerlerde İran karakolları ile 1-2 km uzakta mevzilenmiş ve bir nevi sınırları İran’ın çıkarları doğrultusunda üslenmişti. PJAK kendisi dışında ki hiçbir Kürt örgütünün sınıra yakınlaşmasını kabul etmemiş ve Doğu Kürdistanlı Peşmergelere birkaç yerde saldırmıştı.
Şimdi ise PKK’nin değişen durumu ile beraber PJAK’ın da yeniden aktifleştirilmek istendiği görülüyor. Kendini fesh eden PKK’nin yeni dönemde birçok kadrosunu PJAK içinde mevzilendirmesi bekleniyor.
