11 Kasım seçim sonuçlarının Irak ve Kürdistan açısından etkisi olasılıklar ve riskler…  

11 Kasım seçim sonuçlarının Irak ve Kürdistan açısından etkisi olasılıklar ve riskler…  

Irak Parlamentosu 6. Dönem seçimleri 11 Kasım tarihinde yapıldı.  Irak Yüksek Seçim komisyonu 12 Kasım gecesi yaptığı açıklama ile kesin olmayan resmî sonuçlarını açıkladı.  Bundan sonra bir iki sandalye yer değiştirse de ortaya çıkan durum genel hatları ile değişmeyecektir.

Irak’ta yapılan 6. Dönem parlamento seçimleri Irak için hükümet kurma sürecinin çok ötesinde bir durum. Bu seçim de ortaya çıkan siyasi güç dengesi Irak’ın yakın tarihini şekillendirme de büyük bir öneme sahip olacak. Irak’ın İran’ın vesayetinden çıkıp çıkamayacağı, Şii hegemonyasının kırılıp kırılamayacağı gibi önemli meselelerde bu seçim etkili olacak ve bu nedenle de Ortadoğu ile ilgili tüm taraflarca da yakından takip ediliyor.  Herkes ortaya çıkan duruma göre bir strateji izleyecektir.

Biz de birkaç başlıkta durumu şöyle özetleye biliriz:

Şii cephede durum ve değişen dengeler

11 Kasım seçimlerinde ılımlı olarak bilenen Başkan Sudani’nin İmar ve Kalkınma Koalisyonu birinci çıktı.  Sadr’ın boykot çağrısı sınırlı etkide bulundu.  Şii güçler seçime parçalı girse de İran yanlısı güçler seçimler için oldukça iyi örgütlendi ve sandalye sayılarını belirgin biçimde arttırdı.
Yani Haşdi Şabi’ye yakın güçler çok daha fazla güçlendi.

Sünniler açısından durum:

Sünni güçlerden Muhammed Helbusi liderliğindeki Takaddum hareketi 27 sandalyeyle birinci, Musanna Samarai’nin Kararlılık Komisyonu 17 sandalyeyle ikinci ve Hamis Hançer liderliğindeki Azim koalisyonu 16 sandalye ile üçüncü sırada yer alıyor. Bir önceki dönemde Parlamento başkanlığından alınan ve siyasi yasak getirilen Helbusi’nin oylarını arttırdığını fakat Musul’da birinciliği KDP’ye kaptırdığını söyleye biliriz.

Kürtler açısından durum ve Saint Lego seçim yasasının etkisi…

Kürtler bu seçimde 2023 yılında kabul edilen Saint Lego seçim yasası nedeni ile oldukça dezavantajlı girdiler.  Çünkü bu sistemde Kürdistan Bölgesi’nde bir aday 25 bin oyla seçilirken Irak ve Arap bölgelerinde 5-6 bin oyla seçiliyor.
2023 yılındaki seçim yasası Kürtleri özellikle de KDP’yi sınırlandırmak üzerine kuruluydu. Çünkü KDP’ye yakın Ezidi, Hristiyan kotalarını KDP’nin etkili olduğu bölgelerden aldılar. Hiç Türkmen yaşamadığı halde Süleymaniye’ye Türkmen kotası ve çok az Hristiyan olduğu halde Erbil kadar Hristiyan kotası verildi.

Buna rağmen KDP Kürdistan Bölgesi’nde 1 Milyon oyu aşarak hedefine ulaştı. Kürdistan’daki tüm partiler toplamda KDP kadar oy almadı. KDP Irak parlamentosunda da 3. Sıraya yerleşti. KDP’nin en büyük başarısı ise Musul’da birinci parti olmasıydı. Şimdilik 28 vekil çıkarmış gibi görünüyor.  YNK ise Ninova ve Diyala’da Haşdi Şabi ile yaptığı ittifaka rağmen 17 vekil çıkardı.  Liderleri Süleymaniye’de tutuklanan Nwe Nu ise 8 sandalyeyi koruyamadı ve 3 sandalye çıkararak büyük bir kırılma yaşadı. Heme Salih’in partisi Helwest ise Nwe Nu’nun oylarını toplayarak 5 sandalyeye sahip oldu. İslami Birlik Partisi ( Yekgurtu) ise 4 sandelye çıkardı. Genel olarak Kürtler sandalyelerini korudu. Kürtlere yakın kotalarda sayılınca Kürtler’in genel olarak 60 civarı bir sandalye ye sahip olduğunu söyleye biliriz.

Yani aslında Kürtler açısından durum değişmedi. Fakat var olan sandalye ve güç parçalı olduğu için bir arada hareke edilemiyor. (Kürtlerin seçimdeki durumuna ilişkin ayrı bir değerlendirme yapmaya ihtiyaç var)

Şimdi ne olacak?

Cumhurbaşkanı 15 gün içinde Meclisi oturuma çağıracak. Fakat Meclis Başkanını seçilmesi için 329 kişilik mecliste 165 oy ile salt çoğunluğu sağlaması gerek. Meclis seçimi tamamlandıktan sonra ise Cumhurbaşkanının 220 yeter oy ile seçilmeli ve o hükümet kurmak için gerekli yerleri görevlendirmeli. Fakat Irak’ta bu süreç geçmişte hiçte kolay olmadı şimdi de olması beklenmiyor. Çünkü hiç taraf tek başına hükümet kurmak için gerekli oyu alamadı.
Yani Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Başbakan seçimi ancak tarafların mutabakatları ile olabilir.  Şimdi Irak’ta tüm mesele kimin kiminle nasıl bir mutabakat yapacağına bağlı.

Seçim sonuçları bize şunu gösterdi. Irak’ta yeni hükümet kurma sürecinde Şii güçler özellikle de İran müttefikleri önemli bir rol oynayacak.  Şiilerin içinde İran’ın süreci idare etmesine karşı çıkacak kimse yok ve bu husus İran için hayat memat meselesi, çünkü Ortadoğu’da elinde kalan son mevzi Irak.

Şimdi mesele burada: Şiiler kendi içlerinde uzlaşarak Kürtleri ve Sünnileri dışlayarak kendi başlarına tüm idareyi ele alabilirler mi?  Bu yeni hükümet için kurulan senaryolardan birincisidir ve cevap şöyle: Evet yapa bilirler kaldı ki İran’ın Kürtler içinde YNK gibi bir kartı, Sünniler içinde de pek çok gurupla ilişkisi var. Bunları paravan olarak kullanarak çoklu bir hükümet kurmuş gibi yapabilirler. Fakat bu durum uzun vadede Irak için daha tehlikeli sonuçlara yol açar. Böyle bir senaryo özellikle Kürtler arasındaki bölünmüşlüğü artırır ve zarar verir.

2. olasılıkta ise  Şiiler kendi aralarında uzlaşamazlar ve başkanlık koltuğu için bölünürler. Bu da Kürtlere ve Sünnilerin elini güçlendirir ve taleplerinin karşılanmasını isterler. Bu da olası bir durumdur. Çünkü İran’ın Irak’taki stratejisi “ Şiileri Koordinasyon çerçevesinde uzlaştırarak Başbakanı en çok oy alana değil mutabakata göre belirlenmesini sağlamak” biçiminde formüle edile bilir. İran ve İranlı yanlısı guruplar Sudani’yi istememektedir. Sudani İran’a karşı gelecek gücü olmasa da yine de karizmatik ve ılımlı bir lider olarak öne çıkması İran’ı ve yanlısı Şiileri rahatsız etmektedir.

Elbette ki Şiilerin çoğunluğu nedeni ile Cumhurbaşkanı ve parlamento başkanı seçiminde de akitif rol oynayacaklar. Ve tabi ki doğal olarak İran’ın karşı çıktığı hiçbir isim seçilemeyecek.  Bu nedenle Kürtler içinde en çok oyu KDP almış olsa da YNK’nin İran tarafından öne çıkarılacağını kestirmek zor olmayacak.  Yani İran Başbakanı doğrudan Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanını da dolaylı olarak belirleyecek.

Yani seçim sonuçları şimdilik İran’ın Irak üzerindeki vesayetinin bitmesine yol açmadı. Fakat bu durumun başta ABD olmak üzere Batılı güçler ve İsrail tarafından nasıl karşılanacağı da çok önemli bir husus.

Açıkçası ABD’nin Sudani dışında başka birini destekleme şansı yok. Zaten Şiiler içinde Sudani dışında ABD desteğini kabul edecek kimse yok.  ABD’nin Kürtleri ve Sünnileri destekleyerek Irak yönetim sistemini İran patentli olmasını engelleme konusundaki kararlığı göstermesi gerekiyor. Bu konuda ise Haşdi Şabi güçlerine karşı olan İsrail ve ABD içindeki çevrelerin oynayacağı rol belirleyici olacak.

Irak’ta seçim bitti ama kaos bitmedi…

Diğer Haberler